Yunus Emre’yi hakikate götüren “Aluç”

Yunus Emre Sivrihisar’da Kıtlık Zamanı Çare Arar

Hacı Bektaş-ı Vilâyetnâmesinde  Yunus Emre ile ilgili dikkate çekici bir menakıp yani faziletli anlatım bulunuyor.

Yunus, Eskişehir’in Sivrihisar’a bağlı Sarıgök köyünde dünyaya gelir ve anlatıma göre yine mezarı doğduğu yere yakındır.

Tabi Yunus, ekincilik ile geçiniyor ve oldukça çok fakir bir adam. Bu “adam” kelimesi üzerinde durmaya değer bir kelime ve nuru taşıyan kişi demek. Bir yıl yörede kıtlık oluyor. Yunus ünü gün geçtikçe Rum diyarında ünü yayılan Hacı Bektaş Veli’yi cömertliği ve yardımseverliği ile duyuyor. Gideyim Hacıbektaş-ı Veli’ye o bana yardım eder düşüncesi ile bir öküzün üstüne kendi elleri ile topladığı alıç yemişi yükleyip dergâha geliyor.

Yunus Emre; “Bana Buğday Gerek”

Hünkar’a “yoksul bir adamın, ekinimden mahsul alamadım, ahalim ve ailem çok perişandır. Yemişime karşılık lütfedin de köylüm ve ailem ile birlikte aşkınızla yiyelim.”

Yunus Aşk ile getirdiği alıç karşılığında yine aşk ile yiyecek ister. Hünkar dervişlerine emreder ve aluç dergahta gelen giden misafirler ile birlikte yenir.

Yunus birkaç gün geçince gitmek ister. Hünkar, bir derviş yollayarak, “sorun bakalım buğday mı verelim, nefes mi verelim?diye sorar.

Yunus; “bana buğday gerek, nefesi neyleyeyim. “ der.

Hünkar’a bildirdiler. Hünkar “her alıç çekirdeğinin başına on nefes vereyim.”  Diye akılları hayrete düşüren ve gönüllere kıvılcım çakan teklifi Yunus’a sunar.

Yunus; “ahalim var, ailem var bana buğday gerek”.

Yunus’un getirdiği alıç yemişleri Hünkar’ın nazarında çok değerli olmalı ki her çekirdeğine on nefer teklif eder. Yunus’ın ısrarı üzerine buğdayı öküze yüklerler. Yunus yola çıkınca, “ne acayip iş etim, vilayet erinin huzuruna çıktım her çekirdeğe on nefes verdi. Buğday biter, nasipten mahrum kaldım.”

Yunus Emre’yi hakikate götüren “Aluç”
Hacı Bektaş-ı Veli Dergahı – Hacıbektaş/Nevşehir

Yunus’un kilidi Taptuk Emre’ye Kaldı

Dergaha dönüp, “erenler bana nasip versin, bana buğday gerekmez.” Hünkar halifelerine “o iş bundan böyle Taptuk Emre’ye kaldı, varsın gitsin, selamımızı söylesin. Taptuk Emre’den nasibini alsın.”

Yunus, Tapduk Emre’nin tekkesine varıp olup biteni anlatır. Taptuk, halin bize malum oldu, sefa geldin, hizmet et, emek ver nasibini al.”

Yunus Emre kırk yıl hizmet etti. Tabi ahlak ve aşk ile, dergaha eğri odun girmez diye düz odunları kesip getirir. Böylece yolunun “doğruluk” olduğunu tıpkı Fatiha suresi 6 Ayetinde “Dosdoğru giden yola ilet bizi.” Hikmetini hem yaşadı hem de bizlere gösterdi.

Yunus, kıtlık ile başlayan ve Alıç ile dergaha uzanan manevi yolculuk sonunda kendini bildi ve kendini tanıdı.

Vakti gelince, Mürşidi Taptuk Emre, “Hünkarın nefesi yerine geldi, himmet hazinesinin kilidini açtık, nasibini verdik, söyle.” Yunus Emre söylemeye başladı;

Haktan gelen şerbeti içtik Elhamdülillah
Şol kudret denizini geçtik elhamdülillah
Şol karşıki dağları meşeleri bağlar
Sağlık sefalık ile geçtik Elhamdülillah

Kuruyuduk yaş olduk ayak olduk baş olduk
Kanatlandık kuş olduk uçtuk Elhamdülillah
Vardığımız illere şol sefa gönüllere
Baba Tapduk ma’nisin saçtık Elhamdülillah

Beri gel barışalım yâd isen bilişelim
Atımız eğerlendi eştik elhamdülillah
İndik Rum’u kışladık çok hayr ü şer işledik
Uç bahar geldi geri göçtük Elhamdülillah

Dirildik pınar olduk ırıldık ırmak olduk
Aktık denize daldık taştık elhamdülillah
Taptuğun tapusunda kul olduk kapusunda
Yunus miskin çiğ idik piştik Elhamdülillah

Yunus’un gözünden perde kalkar gönül deryasından taşan nefesleri büyük bir divan olur. O günden beri adı Aşık Yunus, Derviş Yunus, Miskin Yunus, Bî-çâre Yunus, Taptuk Yunus, Koca Yunus gibi isimlerle anılır. Doğuşları dilden dile gönülden gönle sevenlerin yaşamında yeniden yeşerir. Yolunu Molla Kasım gibi pişmemiş şeriat (Şekilci) oğlanları kesede ismi yüzbinlerin ismi olarak yaşamakta.

Nerede bir Aluç ağacı görürseniz, nerede bir Aluç yemişi görürseniz Yunus Emre’nin hikayesi aklınıza gelsin. Yunus’a kapıları açan işte bu Aluç ne hikmet taşır? diye düşünmeden yaşamınıza devam etmeyin.

Nihat Vural

Fuarteknoloji.com

11.04.2024

Etiketler: , , , , , ,

There are no comments yet

Why not be the first

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir