Sek Süt Endüstrisi Kurumu Ne Zaman kuruldu?

SEK Süt Endüstrisi Kurumu; Tarım Bakanlığı’na bağlı olarak üreticinin sütünü işlemek ve değerlendirmek, özel sektörü teşvik ve öncülük etmek amacı ile olarak kurulmuş bir KİT’tir.

Cumhuriyet dönemi kurulan ilk süt tesisi 1934 yılında Atatürk Çiftliği Süthanesidir. Cumhuriyetin 1950 yıllarına kadar olan dönemde süt endüstrisini kurulması, gelişmesi ve markalaşması sınırlı olmuştur. Süt üreticileri daha ziyade bireysel işletme şeklinde devam etmiştir. 1950 yılarına gelince devletçilik ekonomik politika devem ettirmekle birlikte sermayeye dayalı ekonomi de öne çıkarılmıştır. İkinci dünya savaşı sonrası hükümet değişimi ile birlikte popülist yaklaşımlar sonucu bütçe açıkları ve beraberinde enflasyonist ortamların doğmasına hayat pahalılığı ile sonuçlanmasına neden olmuştur. Bu yılarda hayat pahalılığı ile mücadele için Et ve balık kurumu kurulmuş, Süt endüstrisi ve yem endüstrisi de bu yıllarda başlamıştır. 1960 yılardan sonra Planlı ekonomiye geçilmiş,1962 yılında Süt Endüstri Kurumunun temelleri böyle oluşturulmuştur.

SEK Süt Endüstrisi Kurumunun kurulmasını sağlayan kanun teklifi Cumhuriyet Senatosu Kars üyesi Sırrı Atalay ve öncülüğünde Kars, Erzurum ve Sivas gibi süt üreticilerinin bulunduğu bölgelerin 51 üyesi tarafından veriliştir.

Kuruluşunda, üretim modelinde ve yönetim kadrolarının belirlenmesinde liyakat, ehliyet yerine siyasi tercihler etkili olmuş, kurum yeterli sermaye ile desteklenmediği için üreticiler de yeterince desteklenememiştir. Kalkınmada öncelikli yörelerde de destekler yöresel etkiler dikkate alınmamıştır. Üreticilere verilen süt teşviği, yağ ve ulaşım teşvikleri sürekli olmamıştır. Bu dönem oluşan enflasyon nedeni ile üreticilerin karları olumsuz etkilenmiştir.

1985 yılında süt toplama merkezi olan Tunceli, Siverek, Siirt, K. Maraş ve Mazıdağı işletmeleri yeniden yapılandırılmıştır. 1986 yılında Siirt, Mazıdağı, Tunceli ve Siverek’te süt toplama yapılamamış, bu merkezlere ait makine ve teçhizatın önemli bir bölümü de sökülerek başka işletmelere gönderilmiş ve bu merkezlerde süt alım ve işlemesi ortadan kalkmıştır.

SEK Süt Endüstrisi Kurumu Neden Zarar Etti?

Tarım ve hayvancılık sektöründe istikrarlı bir hükümet politikasının olmayışı desteklerin, fiyatların istikrarlı olmayışı, tesislerin üretim kapasitesinde istikrarlı çalıştırılmaması, üretim modellerinin eksikliği, işletmelerin sermayelerinin eksikliği ve borçlanma ile kurum zarar eder hale gelmiştir. Süt üreticileri, yerel işletmeler, süt firmaları, süt tüccarları vasıtası ile üretici yerine aracıların karlarına kar kattığı bir süreç önlenememiştir. Bu dönemin anlayışı vergi kayıplarına, sektörde çalışanların düşük maaşlarla çalışmasına ve tüccar zihniyeti ile çalışan aracıların çoğalmasına neden olmuştur. Özellikle Doğu ve Güney Doğu Anadolu Bölgesi’nde üreticilerin bilinçsiz ve örgütlenmemiş oluşu, fiziksel altyapı yetersizlikleri, ulaşım zorlukları bu bölgelerdeki üreticilerin daha fazla olumsuzluklarla karşılaşmasına ile sonuçlanmıştır.

Bu dönmede kooperatifler eliyle süt üreticilerini örgütlenmesi, bilinçlenmesi güç birliği yapması teşvik edilmiş bu anlayış ta siyasi çekişmelere kurban edilmiştir. Üreticilerin süt kalitesini hileler nedeni ile düşürmesi de önlenememiştir. Kooperatiflerin nitelikli eleman ile desteklenmesi ve kurumsal yönetim anlayışının kırsal alanda yaygınlaşması, desteklerin ne kadarının uygulandığı konusunda ise gerekli çalışmalar yapılamamıştır.

1978 yılında SEK Süt Endüstrisi Kurumunun tam kapasite ile çalışmasını sağlamak üzere süt üreticilerine nakdi ve ayni avans dağıtılması için Merkez Bankası’nca 800 milyon liralık kredi imkânı sağlanmış; bu destek sütçülük ve hayvancılık alanında kullanılmamıştır.

1986 yılında peynir ithalatının serbest bırakılmasıyla çiğ süt fiyatı süt üreticilerin zarar edecek seviyeye düşmesine rağmen talep azalmıştır. 1990 yılına kadar üreticiler, işletmeler ve çalışanlar olumsuz etkilenmiş kapanan ve greve giden çalışanların nedeni ile süt sektörü olumsuzluğu derinleşmiştir. Gülüm Süt olarak bilinen DİSÜTAŞ gibi bazı özel sektör firmaları iflas etmiştir.

Kurumun sahip olduğu tek süttozu üreten Kars işletmesi 1986’da özel teşebbüse kiralanmış; TSEK ihtiyaç duyduğu süttozunu dahi piyasadan sağlamak zorunda kalarak zararı büyümüştür.

Kurum paketleme makinalarını ithal etmiş, Şişeli ürünlerinde belirlenen depozito bedeli rekabet nedeni ile özel sektörün engellemesine maruz kalmıştır. Enflasyon ortamı ile özel sektör SEK’e ait depozitolu şişe ve kasaları toplamış, SEK şişeli ürün üretimde zor durumda kalmış ve bu durum dava konusu olmuştur.

Genel olarak işletmelerin faaliyete geçmesi planlanan zamanda yapılamamış, bazı tesisler geç açılmış bazıları ise hiç açılamamıştır. Mardin ili Mazıdağı ilçesinde kurulan Mardin Süt ve Peynir Fabrikası’nın süt karıştırma tankları ve süt depolama tankları daha 1978 yılında alınmasına rağmen; 1989 yılında fabrikasının makineleri sökülerek Isparta’ya taşınmış; kapanan fabrikanın üretim binaları askeri karakola dönüştürülmüştür.

Kars’ta uygulamalı eğitim vermeyi amaçlayan “Peynircilik ve Sütçülük Okulu” 1964 yılında girişimler başlamış bir türlü açılamamıştır.  Erzurum’daki işletmede açılması planlanan tarihten yıllar sonra açılmıştır. Kurum daha kuruluş aşamasında siyasi öncelikler nedeni ile zarar ederek faaliyetlere başlamıştır. Diğer bir olumsuzluk süt toplama ağının kurulamaması, işletmelerin verimsiz çalıştırılması, üreticiler ile güçlü bağların kurulamaması ile sonuçlanmıştır.

1975 yılında 14 fabrika ile başlamış, 33 fabrika ve 6 süt toplama merkezi ile sayı 39’yı bulmuştur. Bu fabrikaların üretim kapasiteleri ihtiyacın üstünde belirlenmiş, üretim ise çok düşük kalmıştır.

1970 yıllardan sonra Türkiye’ye siyasi çekişmelerin etkisi ile devletçilik politikaları siyasi tercihlere göre ya desteklenmiş ya da kösteklenmiştir.

Dünya pazarlarında üretimin ve rekabetin artması, oluşan stokların eritilmesi için fiyatlarını çok altında ürün satılması içi piyasada da olumsuz etkilere neden olmuştur. 1983 yılında Tugut Özal ile piyasa ekonomisi adı altında uygulanan politika sonunda süt ve süt ürünleri ithalatında gümrük vergileri ve ithalat fonları neredeyse sıfıra indirilmiştir AET ve ABD kendi ürünlerinin satılması için tüketicilerini desteklerken ve bir kilo peyniri dahi ülkelerine girişi engellerken Türkiye hükümeti devletçi politikaları kominizim diye baltalamış sonucunda faaliyette olan Süter, SEK Süttozu, Bebe Holand, Kuloğlu, Mamsan, Rosna, Wheyt, Meriç ve Disütaş süttozu işletmeleri kapanmış ve ilaveten DİE verilerine göre toplam süt üretimi 1982 yılında 5.208.000 tondan 1984 yılında 4.378.000 tona düşmüştür.

Sek üretim dışında dağıtım kanallarının oluşumunda SEK doğru ve başarılı bir strateji uygulayamamıştır. Özel sektörün kayıt dışına çıkabilmesi, Sektörde rekabetin özel sektör lehine değişmesine neden olmuştur.

SEK’in Özelleştirilmesi Süreci

SEK’in 33 süt ve süt mamulleri işletmesi, 6 süt toplama merkezi, arsaları, SEK’in marka hakkı 1995 yılında satıldı. Bu işletmeler daha ziyade arsası için alındı. Özelleştirmeler başarılı yapılmadığı gibi, işletmeleri alan firmaların sütçülüğü yapabilecek niyette, kapasitede ve sermayede olup olmadıkları da dikkate alınmadı. Ayrıca ulusal düzeyde üretim ve satış ağı olan SEK’in blok olarak satışa sunulmaması güçlü SEK markasının doğmaması ile sonuçlanmış, küçük küçük işletmeleri satın alanlar da etkin bir süt markası haline gelememiştir.

Diğer bir önemli husus ise yabancı firmaların süt ürünlerinde kullandıkları raf ömrünü uzatan katkı maddeleri ile süt sağlığının her geçen dün olumsuz etkilenmesidir. Küçük işletmelerin süt kalitesi konusunda ne kadar başarılı oldukları ise ayrı bir tartışma konusu olmuştur.

İstanbul işletmesi 1995’te Küçük ve orta büyüklükteki sanayici ve gıda toptancılarından oluşan 164 kişilik bir gruba satıldı. 1997’de Koç Holding, SEK hisselerinin yüzde 68’ini satın aldı. SEK markası Koç Grubu tarafından yaşatıldı ve 6 Ocak 2021 tarihinde 240 milyon liraya Çallı Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş’ye satıldı.

SEK’in Özelleştirilmesi Sonuçları

2000 yıllardan sonra Et ve Balık Kurumu ve gübre fabrikaları satıldı ve çoğu kapandı. Sektörde hükümetlerin istikrarsız politikaları, süt tozu tarım ve hayvancılık ithalatını serbest bırakılıp kolaylaştırması, hükümete yakın kişilerin desteklenmesi, ekonomik krizler, istikrarsız destek politikaları zaman zaman işletmelerin kapanmasına, büyük üretici olan Banvit, Mcdonalds, Koç grubu gibi firmaların sektörden tamamen çıkmasına neden oldu.

Yabancı firmalar Süt sektörünün önemli beş firmasının üçünde ağırlıklı hisselere sahip olmuştur. Nestle, Mis sütün %60 hissesini, Fransız Sodial firması Koç holdinge ait Sek ile birlikte %68 hissesini, Danone Sabancı Tişveşli markasını alarak önemli bir paya sahip olmuşlardır. Bunun dışında Ak gıda markası olan İçim Süt, BİM’lerde satılan Dost Süt Fransız Groupe Lastalis’e satıldı. Yabancı markaların her sektörde Pazar payları artarken süt sektöründe de her hecen gün, marka sayısı, Pazar ve üretim payları artmaktadır.

Kalkınmada geri kalmış yörelerde özellikle doğu ve güneydoğu bölgesinde hayvancılık ve süt üretimi çökmüştür.

SEK’in özelleştirilmesi sonrasında Süt Sektöründe düzenleyici rol oynayan bir kurumun kalmamıştır. 2008 yılında süt sektörünü düzenlemek için devlet, üretici ve sanayi aktörlerinin bir araya getirilerek “Ulusal Süt Konseyi” kurulmuştur.  HayKoop ve Köy-Koop, süt üretici birlikleri ve damızlık sığır yetiştirici birliklerinin süt sektöründe birbirlerinin alanlarına girmesi de sektörde yapılanmanın daha tamamlanmadığının bir göstergesidir. SEK sonrası kurulan bu kuruluşlar Süt üreticilerinin firmaların insiyatifinden kurtaramamış, süt üreticilerinin karlılıkları sürekli sorun olmuş, üretimden çekilen üreticiler sorunu ise çözülmemiştir.

Sonuç; Süt sektörü üretimin değil çoğunluklar yabancı şirketlerin insiyatifine ve tekeline girmiş üreticiler ise her geçen gün üretimden çekilmesine neden olmuştur.

Satılan ve Kapanan SEK Süt Endüstrisi Kurumu işletmeleri

SEK Süt Endüstrisi Kurumu işletmelerinin çoğu kapanmış, açık olanlar kapasitesi altında hizmet vermiş, ülke çapında öncü marka olabilme potansiyeli olan bu SEK markası istenilen başarıda olamamıştır. . Prof.Dr.İbrahim Attila Acar’ın “Et Balık, SEK ve Yem Sanayi Özelleştirilince” başlıklı İhtiyarlar.com’da çıkan yazısında 32 süt ve süt mamulleri işletmesinden sadece 13’ü üretim faaliyetini sürdürdüğü bilgisini vermektedir.

Köy-Koop Merkez Birliği Başkanı Yakup Yıldız, burdurgazetesi.com’da 28.02.2018 tarihli “Şeker Fabrikalarının kaderi Süt Fabrikalarına benzemesin!” başlıklı haberde  “Kapanan 33 Süt Fabrikası’nda arazi rantı sağlandı. AVM’ler, inşaat sahaları oluşturuldu.” bilgisini paylaşmaktadır.

Tevfik GÜNGÖR – dunya.com’da 02.02.2009 tarihinde “EBK ve SEK’i şimdi mumla arıyoruz” başlıklı yazısında EBK’yi parçalayıp ve SEK’i parçalayıp sattık. Satın alanlar makinelerini hurdacıya verdi. Arsalarına bina kondurdu.bilgisii vermektedir.

SEK – Adana İşletmesi: 1.264.394 dolara Seytaş Tekstil ve Tarım Ürünleri Pazarlama Tic. A.Ş.’ye

satıldı. Firma fabrikayı işletemedi ve zarar eden, borçları arttan işletmede faaliyet durdu ve İş Bankası ihale ile satın aldı.

SEK – Adıyaman İşletmesi: 226.745 dolara Ahmet Yaşar ÖNCEL’e satıldı. Fabrika üretime devam etmedi, üretim durdu.

SEK – Adilcevaz İşletmesi: 165.366 dolara Adilcevaz Sulama Kooperatifi’ne satıldı. İşletme üretime devam etmedi, üretim durdu.

SEK – Afyon İşletmesi: 903.138 dolara Afyon Gıda Sanayii ve Ticaret A.Ş.’ye satıldı. Üretim yapılmıyor.

SEK – Aksaray İşletmesi: 854.626 dolara Aksaray Aksüt Süt Mamulleri Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’ne satıldı

SEK – Amasya İşletmesi: 563.749 dolara Oğraş Toprak ve Gıda Sanayi Ticaret Ltd. Şti.’ne satıldı. İşletme zaman zaman üretime ara verse de günümüzde Bakraç süt ve süt üretimi devam etmektedir.

SEK – Balıkesir İşletmesi: 3.208.556 dolara Mar Tüketim Maddeleri İthalat ihracat San. Tic. A.Ş.’ye satıldı. Kay üt olarak üretime devam etti, 2024 haziran ayında firma iflas etti ve üretim durdu. Bankaya olan borçlarından dolayı icradan satışa çıkarıldı.

SEK – Bayburt İşletmesi: 419.429 dolara Vural İŞAŞIR’a satıldı. Süt üretimi durmuştur.

SEK – Bolu İşletmesi: 1.484.021 dolara Bol-Süt Bolu Süt ve Süt Ürünleri A.Ş.’ye satıldı.

SEK – Burdur İşletmesi:   31 Temmuz 1995 tarihinde 2.696.078 dolara Mis Süt’e satıldı. 250 çalışan 100 çalışana düşürüldü, günlük 200 ton işleme kapasitesi 20 dona düşürüldü, sütü üreticiden uygun fiyatla aldı. Burdur SEK Süt Fabrikası’nı, yasal zorunluluk nedeniyle 3 yıl çalıştıran Mis Süt, zarar ettiği gerekçesiyle tesisi 8 Ocak 1999 tarihinde kapattı.

Fabrikanın kapatılma kararına Burdur başta Burdur Ticaret ve Sanayi Odası olmak üzere tüm siyasi partiler ve süt üreticileri fabrikanın arsasının değerinin özelleştirme değerinden 10 kat fazla olduğu için kapatıldığını öne sürerek tepki gösterdiler.

SEK – Çanakkale İşletmesi: 361.255 dolara Tikveşli Makine Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye satıldı.

SEK – Çankırı İşletmesi: 473.549 dolara Aytaç Dış Ticaret Yatırım Sanayi A.Ş.’ya satıldı.

SEK – Çatalca Süt Toplama Merkezi: 67.912 dolara Zaim YÜCEL-Hacı Ali HASBAYRAM

SEK – Çorum İşletmesi: 476.957 dolara Can Süt Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye satıldı.

SEK – Devrek İşletmesi: 415.698 dolara Başoğlu Lastik Kaplama ve Orman Ürünleri San. Tic. A.Ş.’ye satıldı. bolgehaber67.net’in “DEVREK’E YAS!” haberine göre Süt üretimi durdu yerinde başka bir üretim tesisi bulunuyor.

SEK – Diyarbakır İşletmesi: 661.338 dolara Doğan Çelebi Süt Mamulleri ve Gıda San. Tic. A.Ş.’ye satıldı.

SEK – Elazığ İşletmesi: 466.972 dolara Elsüt Elazığ Süt ve Süt Ürünleri Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye satıldı. İşletmede üretim durdu.

SEK – Erzincan İşletmesi: 360.799 Asır Tarım İnşaat Eğitim Ticaret ve Sanayi A.Ş.’ye satıldı.

SEK – Erzurum İşletmesi: 15 dönüm arsa üzerine 1973 yılında kuruldu. 405.899 dolara Öztalay İnşaat Turizm ve               Ticaret Ltd. Şti.’ya satıldı. erzurumyenikusak.com.tr’de Abdurrahman Zeynal’ın haberine göre İşletme bir süre sonra kapandı ve tesisler çürümeye terk edildi.

SEK – Eskişehir İşletmesi: 901.998 dolara MİS Süt Sanayii A.Ş.’ye satıldı. Farikada üretim devam etmiyor.

SEK – Giresun İşletmesi: 662.865 dolara Hayri BAKICI’ya satıldı.

SEK – Havsa İşletmesi: 1.443.197 dolara Trakya Yağlı Tohumlar Tarım Satış Kooperatifleri Birliğine satıldı.

SEK – İstanbul İşletmesi: İstanbul işletmesi 1995’te 29.milyon 740 bin dolara 164 kişi tarafından kurulan Süt Endüstrisi Kuruluşları Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye satıldı.  İki yıl sonra 1997’de Koç Holding, SEK hisselerinin yüzde 68’ini 80 milyon dolara satın alarak, SEK’i kendi bünyesine kattı. Sek’in marka ismini Koç gurubu tarafından yaşatılarak faaliyetini sürdürdü. İstanbul fabrikası ise kapatıldı ve üzerine avm yapıldı. Koç Holding, 6 Ocak 2021 tarihinde 240 milyon liraya Çallı Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş’ye sattı.

SEK – İzmir İşletmesi: 6.795.900 dolara MİS Süt Sanayii A.Ş.’ya satıldı. Farikada üretim yapılmıyor.

SEK – K. Maraş Süt ve Mamulleri İşletmesi: 708.755 dolara Yaşar Dondurma ve Gıda Maddeleri Ltd. Şti’satıldı. Kahra¬ manmaraş işletmesi Yüksek Planlama Kurulu’nun 28.10.1988 tarih ve 88/12 sayılı kararıyla Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı idaresine devredilmiştir

SEK – Kars Süt ve Mamulleri Müessesesi: Petrol-iş sendikasının “suç dosyası” ismini verdiği dosyaya göre Kars Süt Mamülleri Müessesesi’nin işletme hakkı, 14.8.1985’te devredildi. Yapılan anlaşmaya göre işletmeyi devralan şirket, 1986’dan itibaren ilk üç yıl için sırasıyla 20 milyon, 40 milyon ve 100 milyon lira ödeyecek, takip eden 6 yılda ise ödemeler her yıl toptan eşya fiyat endeksinin yüzde 75’i oranında artırılacaktı. Ancak şirket ilk iki yılın ardından ödemelerini yapmadığı gibi tesisi kapattı ve makineleri sökerek başka bir yere taşıdı. Kamu Ortaklığı Yüksek Kurulu durumu ancak 7 yıl sonra fark edip 1.4.1992 tarih ve 92/9 sayılı kararla Kars Süt Mamülleri tesislerini geri aldı. Atıl durumdaki trilyonluk tesis Türkiye Süt Endüstrisi Kurumu’na devredildi. Onlarca işçi işten çıkarılırken, asıl önemlisi bölge hayvancılığı darbe aldı. Özelleştirme hiçbir işe yaramadığı gibi makineleri çalınan tesis trilyonluk zararıyla bir başka kamu kuruluşunun üzerine yıkılmış oldu. Ama tesisin kapanmasının ardından Kars’ta özel sektöre ait 3 adet süt ve süt ürünleri tesisi kuruldu. Bunlar kimlerdi dersiniz? (Özelleştirme Suç Dosyası-petroliş)

SEK – Kastamonu İşletmesi: 279.393 dolara Saf Süt Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye satıldı. İşletmede üretim durdu.

SEK – Lalahan İşletmesi: 2.450.980 dolara MİS Süt Sanayii A.Ş.’ye satıldı. Fabrikada üretim durdu. 48.404 m2’lik Arsa üç parsele dönüştürüldü. 879 m2’lik 3 sayılı ve üzerinde 18 konut bulunan arsa vasfındaki 4595 m2’lik 4 sayılı parseller, 16.10.1997 S.S. Leventler Yapı Kooperatifine satılmıştır.

SEK – Muş İşletmesi: 122.111 dolara Muş Ovası Süt ve Süt Ürünleri Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye satıldı.

SEK – Silivri Süt Toplama Merkezi: 149.695 dolara Klas Alışveriş Merkezi ve Dış Ticaret A.Ş.’ye satıldı.

SEK – Sinop İşletmesi: 378.712 dolara Recep ÖZDEMİR’e satıldı.

SEK – Sivas İşletmesi: 396.634 dolara Fah-Sel Sanayi Ürünleri Ltd. Şti.’ne satıldı.

SEK – Siverek İşletmesi: 135.300 dolara Ali Murat BUCAK satıldı. İşletmede taahhütler yerine getirilmedi ve üretim durdu

SEK – Solaklı Süt Toplama Merkezi: 89.174 dolara Cuma ŞANLIYURT’a satıldı.

SEK – Tire Süt Toplama Merkezi: 51.750 dolara Levent YATKIN’e satıldı.

SEK – Trabzon İşletmesi: 812.825 dolara Demçay Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye satıldı. Üretim devam etmiyor.

SEK – Tunceli Süt Toplama Merkezi: 313.525 dolara Celal Yaşar’a satıldı ve hizmet durdu.

SEK – Yatağan İşletmesi: 721.598 dolara Bodrum Su Ürünleri Hayvancılık Üre. Paz. İth. İhr. Tur. Ltd.’ne satıldı. Üretim devam etmiyor.

SEK – Yenice Süt Toplama Merkezi: 17.410 dolara Süleyman ÇALIŞKAN’a satıldı.

SEK – Yüksekova İşletmesi: 112.750 dolara Şükrü ACAR’a satıldı. İşletme süt üretimine devam etmektedir.

Nihat Vural 30.08.2024

Kaynaklar :

1 – Burdur SEK Süt kapatılıyor https://www.milliyet.com.tr/ekonomi/burdur-sek-sut-kapatiliyor-5339794

2 – Koç’un sattığı SEK Süt sıradan bir şirket değil-  Ali Ekber Yıldırım

3 – Planlı Dönemde Kırsal Kalkınma Bağlamında Bir Girişim: Türkiye Süt Endüstrisi Kurumu (1963-1995) 1* Gökhan GELEGEN

4 – Fabrika için değil, arsa için özelleştirme – Göngör Uras

5 – Özelleştirme Suç Dosyası- petroliş

Nihat Vural

“Kendini bil, kendini tanı” ve “İyi ve faydalı İnsan ol”

Teknolojiyi İnsanlığın ve doğanın faydasına kullanarak sevgi ve dayanışmanın artmasına katkı sunmak önceliğimizdir. Birlikte üreten, paylaşan bir AHİ gibi egosuna yiğit, özündeki sevgiye bağlı kişi olmak her zaman hedefimizdir.